Kaynaklarda doğum yeri Çin olarak bilinse de anavatanı Anadolu olan fındığın, yetiştiriciliği ülkemizde yaklaşık 2500 yıldan bu yana yapılmaktadır. İşte bu nedenle ülkemiz en değerli yabani türlerle dünya ticaretinde aranılan en kaliteli kültür çeşitlerinin yayılma alanıdır.

Türkiye yıllara göre 550-600 bin ton yıllık üretimi ile dünya fındık üretiminin %65-70’ini, dünya fındık ticaretinin ise %70-75’ini gerçekleştirmektedir. Fındık en uygun yetiştirme koşullarını ülkemizin Karadeniz Bölgesinde bulmuş olup, Giresun, Trabzon, Sakarya, Samsun ve Bolu illeri başta olmak üzere 15 ilde ekonomik anlamda yetiştirilmektedir.

Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinin hemen tek tarımsal ürünü durumundadır. Fındık ayrıca yetiştirme ortamı ve yetiştirme şekliyle de, çok eğimli, toprak derinliği az olan alanların erozyona karşı korunmasında da çok önemli bir işleve sahiptir.

Ülkemiz, fındığın anavatanı olması özelliğiyle, oldukça zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Fındığın ülkemizde erken başlayan yetiştiriciliği, zaman içinde doğal ya da üretici seleksiyonlarıyla, bugünkü çok değerli çeşitlere sahip olmasını sağlamıştır. Hala doğal malzemelerden oluşan çok sayıdaki tipler üretici tarafında "yabani fındık" olarak adlandırılmaktadır.

Değişik fındık bölgelerimizde farklı yoğunlukta olmak üzere, ülkemizde Tombul, Palaz, Foşa, Mincane, Çakıldak,Kalınkara, Uzunmusa, Kan, Kargalak, Cavcava, Sivri, İncekara, Acı, Huş, Yuvarlak Badem ve Yassı Badem fındık çeşitleri yetiştirilmektedlr. Bunlardan Özellikle yuvarlak şekilli olan fındıklar, fındık işletme sanayii için çok uygun olup, yoğun olarak yetiştirilen çeşitlerdir.

Fındık Dünya üzerinde 56 - 41 enlemlerinde yetişebiien ve kendine Özgü iklime ihtiyaç duyan bir bitkidir. Kıyılardan en çok 50 km içerlerde ve yüksekliği 7150-1800m.’yi geçmeyen yerlerde yetiştirilir. Dünyada en önemli fındık dikim bölgeleri; Türkiye, İtalya ve Amerika’ dır.

Fındık dikimine ve yetiştirilmeslne en uygun koşullara sahip ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Türkiye fındık rekoltesinin hemen hemen tamamına yakın bölümünü en uygun toprak ve iklim koşullarına sahip Karadeniz Bölgemizden elde edilir.

Bugün ülkemizde başta Doğu kesimleri olmak üzere tüm Karadeniz yöresinde 300 bine yakın aile yaklaşık 600 bin hektar alanda fındık yetiştiriciliği yapmakta ve yine yaklaşık 8 milyon kişi doğrudan veya dolaylı olarak geçimini Fındık tarımından sağlamaktadır.

Dünya fındık üretimi son yıllardaki alan artışları ile hemen her yıl 500-600 bin ton dolaylarında gerçekleşmektedir. Türkiye’ nin bu üretimdeki payı; İtalya, İspanya, ABD, Yunanistan ve diğer ülkelerin önünde %65-75 arasında değişmektedir. Fındık eski çağlardan beri besin değeri yüksek olan, insana güç ve kuvvet veren bir ürün olarak bilinir.

Fındık E vitaminin bilinen en iyi kaynağıdır. Bu vitamin kalp ve diğer kasların sağlığı ve üreme sisteminin normal çalışması için gereklidir. Alyuvarların parçalanmasını önleyerek yine ülkemizde yaygın olan kansızlığa karşı koruyucu etki oluşturur veya oluştuktan sonra onları etkisiz hale getirerek kanser hastalığına karşı korur.

Fındıkta E vitamini yüksek, çok bağlı doymamış yağ asidinin az olması vücutta özellikle kalp dokularındaki hücrelerin korunmasını sağlamaktadır. Fındık kemiklerin ve dişlerin yapımı için gerekli olan kalsiyum, kan yapımında görev alan demir, büyüme ve cinsiyet hormonlarının gelişmesinde rol oynayan çinko için en iyi kaynaklardan birisidir. Ayrıca sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gerekli olan potasyumda zengindir.

Ticarette ise fındık; kabuklu, naturel iç, kavrulmuş iç, beyazlatılmış iç, kıyılmış, dilinmiş, un, ezme, püre olarak yer alırken, bunlardan çeşitli şekillerde işlenip diğer katkı maddeleri ile birleştirilerek 50’ye yakın mamul üretilebilmektedir.

% 80 çikolata sanayinde bisküvi, şekerleme, tatlı, pasta, dondurma yapımında kullanılır. İç piyasa ve İhracatta değerlendirilmeyen fındıklar yağlık olarak kullanılmakta veya çerez olarak tüketilmektedir.